SONUNU DÜŞÜNEN KAHRAMAN İSTİKRAR ARIYOR
Faiz indirimlerinin arkasından döviz kurlarındaki artış inanılmaz boyutlara ulaştı, sonrasında hükümetten yeni bir hamle geldi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günkü kabine toplantısı sonrası “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz” diyerek açıkladığı yeni adımlar, Türk Lirası’nın akşam saatlerinde hızla değer kazanmasını sağladı.
Bu adımların arasında bankadaki TL mevduat hesaplarının getirisinin döviz getirisi altında kalması durumunda aradaki farkın vatandaşlara ödenecek olması ve ihracatçılara Merkez Bankası tarafından ileri vadeli kur rakamı verilmesi vardı.
Herkesin merak ve kaygısı şu;
- ELDEKİNİ DE KAYBETMEK!
- ENFLASYONLA BİRİKİMİN ERİMESİ!
- İLERİDE BİZİ NE BEKLİYOR!
Tüm bu merak ve kaygının tek sonuç noktası ise İSTİKRAR. Hepimiz döviz, akaryakıt ve hammadde fiyatlarının artış veya son hamle olan bankadaki TL mevduat hesaplarının getirisinin döviz getirisi garantisiyle tekrar azalmasında değil, mevcut artlardaki istikrarsız ortamdan şikayetçi.
Tabi piyasada kurulan ve en çok tekrar edilen konu ölmeyecek 3 sektör olduğu; Sağlık, Gıda, Emlak. Bizim ilgi alanımız olan imar faaliyetleri, emlak yatırımları, turizm-konut-ticaret-sanayi arsaları veya birimlerinin durumu.
Bu olaylar sonrası emlak, turizm, konut, inşaat yatırımları ne olacak? konut, dükkân, ofis, arsa, tarla hangisine yatırım yapılırsa elimizdekini de kaybetmeyiz, yatırımımız erimez veya ilerde yatırımın karşılığı ne olur diye soruyor. Gerçekten mevcut koşullarda ve istikrarsız piyasada geleceğe yönelik analiz yapmak zor.
Öncelikle
Konut fiyatları artmaya devam edecek çünkü;
- Konut ister müstakil büyük m2 alanlı villa olsun ister 1+1 mütevazi bir apartman dairesi olsun yapmak için tüm girdileri artıyor. Artışı tetikleyen diğer bir hususta dövizdeki artış. Dövizdeki dalgalanmada konut fiyatlarına aynen yansıyacak. Hala Covid salgını etkileri de devam ediyor yani sıfır boş konut bulmak kadar 2.el boş konut bulmakta zorlaşacak. Bu süreçte bankalarda biriken, icrada bekleyen, kiracı ev sahibi tartışmasıyla sorunlu halen gelen konutlarda büyük problem. Belki de icradan konut almakta yatırım için bir seçenek olacak.
Dükkân ve Ofis fiyatları artışı kısıtlı kalabilir veya stabil olabilir çünkü;
- 2018 sonrası başlayan ve Covid salgınının yayılmasına kadar fiyat artışı süren dükkanlar şu an istikrarsız ve dalgalı ekonomik göstergeler sonrası artışlar azalabilir. İş modeli ve çeşidi de azalıyor buna bağlı olarak ticari faaliyetlerde sanal ortama kaymış durumda. Bu noktada işin üretildiği ve depolanıp dağıtıldı yerlerin yani sanayi, fabrika, lojistik depo ve bu yönde imarlı arsaların fiyatında artış yaşanabilir. Özellikle işlerin planlandığı ve yönetildiği ofislerin ise artık durağan ve stabil bir fiyat düzenine geçeceği düşünülebilir. Yani ofis yatırımı şu an karlı olmayabilir.
Arsa ve tarla fiyatları artmaya devam edecek çünkü;
- Piyasada bütün hammadde fiyatları artıyor. Emlak piyasasının asıl hammaddesi de arsa ve tarlalardır. Şirketimiz inde imar planları ile üretiminde katkı bulunduğu imarlı gayrimenkuller olan arsalara talep giderek daha çok artacak. Özellikle döviz artışları ile güçlü konuma geçen yabancı sermaye ve gurbetçi olarak tanınan yabancı ülkelerde kazanan ve kendi ülkesinde yatırım yapmak isteyen girişimci ve yatırımcılar arsa ve tarla yatırımına yönelecek. Tatbikî kâr marjı en yüksek yatırım hala arsa ve tarla olarak alıp sonrasında bu gayrimenkullere uyacak projelerin geliştirilmesi. Son günlerde duyduğumuz sadece Bulgaristan’dan veya İran’dan gelen yabancıların marketlerde yaptıkları alışveriş değil. Özellikle İzmir, Aydın, Muğla, Antalya ve Çanakkale’de yaşanan dolandırıcılık vakaları. Adeta bal tuzağı ile çekilen gurbetçi vatandaşların simsarlar tarafından dolandırılması çok konuşulan bir gerçek. Sit alanları ve Su koruma havzaları hatta tapusu çıkmayacak meraların dahi satışa konu edildiğini duyuyoruz.
Çok izlenen bir dizi repliği galiba tüm yaşananların özeti. Ne diyordu dizideki başrol karakteri; ‘Sonunu düşünen kahraman olamaz’. Şu an elindekini de kaybetmeyen, enflasyona yenilmeyen, ilerisini görmeye çalışan herkes birer kahraman. Sonunu düşünen kahramanlarında tek arayışı istikrar. Umarım yapılan son müdahaleler ve düzeltmeler piyasaya istikrar sağlar.