Skip links

KÂĞIT ÜZERİNDE GÖRDÜĞÜMÜZ İMAR PLANLARI SADECE ÇİZGİ, ŞEKİL VE RENKLER DEĞİLDİR, HAYATIN KENDİSİDİR.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta 7.8 büyüklüğünde hemen ertesinde 7.6 depremler meydana geldi. Hala deprem fırtınası sürüyor. Depremde zarar gören vatandaşlarımızın acısını hepimiz yürekten paylaşıyor, kaybettiklerimizin yasını tutuyoruz.

6 Şubat’ta 7.8 büyüklüğünde hemen ertesinde 7.6 depremler meydana gelen Kahramanmaraş depreminde can kaybının ve yıkımın yüksek olması bizlere sağlıklı, dayanıklı ve güvenli kentsel alanlara sahip olmadığımızı gösteriyor. Sağlıklı, dayanıklı ve güvenli Kentsel alanlar yaratmanın yolu ise doğru kurgulanmış Şehir Planlarının olmasından geçiyor.

Şehir planlama süreci çok boyutlu ve karmaşık bir bilgi kümesidir. Bu süreçte çeşitli kurum ve kuruluşlar ile normlar, standartlar ve teknik konularda uzman kişilerin görüşleri dâhilinde yapılması gereken bir sistemler bütünüdür. Bu süreçte, Şehir planlamanın her toplumun kendi mekânsal ve toplumsal özellikleri göz önünde bulundurulması gereken önemli bir husustur. Bir Şehrin planlanmasında depremsellik durumu ve jeolojik veriler önemli bir yer tutmaktadır. Her ne kadar planlama süreci ve Şehirlerin oluşumu yeryüzünde gerçekleşse de yeraltının jeolojik yapısı ve bu yapının sığ derinliklerde üç boyutta da çok sık değişiminin belirlenmesi önemlidir. Bu değişimin jeofizik (/jeolojik) bilgilerle değerlendirilmesi, yer üstündeki arazi kullanım dağılım biçimini belirleyen temel unsurdur. Şehir planlama sürecinde, uzun vadede yaşanabilecek olası afetler ön görülmeli ve buna göre planlar hazırlanmalıdır. Böylelikle Kentsel arazi kullanımından doğacak yanlışların en aza indirilmesi ve afet sonrasında gereksinimlerin karşılanması ile Kentsel alan daha etkili kullanılabilecektir. Şehirlerde yapılaşmayı ve Kentsel gelişmeyi düzenleyen mekanizmalar, çeşitli ölçeklerdeki planlar olup afet zararlarının en aza indirilmesinde başarılı olabilmek için afet yönetim süreçleriyle Şehir planlama süreçlerinin eşgüdüm içerisinde sürdürülmesi gerekmektedir

Ülkemizde Şehirlerde yaşanan kaçak ve izinsiz yapıların olması, ülkemizdeki Şehir Planlamalarını sekteye uğratmaktadır. Arazi kullanımı açısından risk grubunda yer alan alanlara, izinsiz yapıların yapılması ve hızlı Şehirleşme ile bu alanların yoğun nüfuslu yerleşim yerlerine dönüşmesi, afet riskinin artmasına neden olmaktadır.

Şehirlerde yaşanan kaçak ve izinsiz yapıların bir an önce yıkılarak yerine sağlıklı, dayanıklı ve güvenli Kentsel alanlar yaratmak gerekmektedir. Bir sorunu tarif ederken tek yönlü düşünmek bizi sorunun çözümünden her zaman uzaklaştırır. Bu sorunun çözümü için doğru kurgulanmış Şehir Planlarının olmasının yanında ucuz konut arsası ve işyeri arsası üretilmeli! Mevcut ekonomik durumunda etkisi ile mevcut konut ve arsa fiyatları da artış gösterdi. Ülkemizde yeni bir projeler de istenen bedeller inanılmaz. Eski yapılarda ve boş arsalarda da bedeller 3 katına, hatta 5 katına çıkmıştır. Sadece konut değil bir yaşam kurmak isteyen kırsalı, köyü tercih eden de aynı durumda. Kiralama konusunda da benzer bir durum söz konusu. Sadece lüks veya orta düzey bir konut almak, kiralamak değil dar gelir düzeyinde ev almak artık imkânsız. Durum gayet açık. Yani artık lüks, orta, düşük ayrımı olmadan bütün gelir düzeylerinde konut, arsa, iş yeri talep çok yüksek ama arz yok. Belediyecilik kaldırım ve ışıklı aydınlatma direğine indirgenmemeli. Belediyecilik ışık, çiçek, direk kısaca peyzaj düzenlemesi demek değildir. – Peki insanların, yatırımcının talebini nasıl karşılanır? Bir an önce ucuz ve planlı arsa üretmeye başlanmalı, yoksa siz yer göstermediğiniz müddetçe talep durmaz, sizin istemediğiniz yere düzensiz yapılaşmalar gelir. ‘Halk plan değil pilav istiyor’ diyenler haklı çıkar. Şehir Planlama adı üzerinde planlı bir faaliyettir. Siz insanların nerede ikamet edeceğine, nerede çalışacağına, nerede denize gireceğine kısaca onlar adına mekânsal bir kurgu öngörerek ne şekilde yaşayacağına karar veriyorsunuz. Siz kararı vermekte geç kaldığınızda hayat da durmuyor ve boş bulduğu mecraya akıyor. Hayat hiçbir boşluğu kaldırmıyor, anında o boşluk başka bir şeyle doluyor. Planlamak kadar önemli olan bir nokta da; talebi düzenlemektir. Yani; çevreyi koruyan bir yaklaşım çerçevesinde ve kullanma- koruma dengesi içinde talepleri öngörebilen karar verme mekanizmalarını çalıştırmaktır. Şehrin imar planlarını yapmak bu planlarla makul bedeller karşılığında arsa üretmek işte bu yüzden elzem. Şu anda kansere dönüşecek bir süreç hızla ilerliyor: lüks konut site yapılacak yer yok, deniz kenarında arsa yok, İstanbul’dan bıkmış köye yerleşip tarım yapacak vatandaşa kırsalda arsa yok, plan yok, köyde inşaata hazır arsa yok. Üretim her alanda önemli, planlı arsa üretmek da buna dahil. Gelişmiş ülkelerde günümüz Belediyeleri nüfusun tamamını dikkate alan bütüncül bir anlayışla yerel ekonomik, sosyal ve fiziki kalkınmadan sorumlu belediyecilik anlayışına geçmişlerdir. Belediyelerin, bölgesindeki çevre, Kentsel ve sosyal sorunların çözümünde sorumluluk üstlenen, inisiyatif alan, çözümler ve politikalar üreten proaktif bir belediyecilik anlayışını benimsedikleri gerekir. Yani sorun çıkmadan siz sorunu tespit eder ve çözümü üretmelisiniz. Sosyal belediyecilik faaliyetlerinde hemşerilerle fiziki ve duygusal bağ̆ kurulmalıdır. Yerel halkın istek ve ihtiyaçları gözetilmeli, bu amaçla yerel katılım sağlanmalıdır. Sunulan hizmetler, alınan kararlar, uygulanan politikalar yöre halkının beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmelidir. Şehri planlama hem insanlar hakkında hem de çevre hakkında karar almak demektir. O halde çevreyi koruyarak, ucuz ve erişebilir arsa üretmeli, insanlara hak ettikleri hayatı yani imar planlarını sunmalıyız.

Sadece bu tedbirlerle değil  İmar Planında da gerekli önlemler alınmalı, yüksek katlı yapılaşma hakkı tanınmamalı. Bir şehir plancısı uzman olarak her zaman söylüyorum:

 KÂĞIT ÜZERİNDE GÖRDÜĞÜMÜZ İMAR PLANLARI SADECE ÇİZGİ, ŞEKİL VE RENKLER DEĞİLDİR, HAYATIN KENDİSİDİR.

 İşte bu yüzden İmar planlarında uygulamasına çok dikkat edilmeli, yüksek katlı yapılaşmalardan uzak durulmalıdır.

ALLAH BAŞKACA AFET VE FELAKETLERDEN HEPİMİZİ KORUSUN.

https://www.sorgunmedya.com/sorgunda-yuksek-katli-yapilasmaya-izin-verilmemeli-7618-haberi

Leave a comment

Bu web sitesi, web deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır.
Call Now Button
Explore
Drag